Mezitli Antik Tarihi

Sonunda, Pompeipolis ya da Soli’nin uzun sütunları ve yükseltilmiş tiyatrosu, ufkun üzerinden görüş alanımıza girdi; görünüşü onun görkemi hakkında kılavuzların anlattıklarını doğrular biçimdeydi. Biz de hiç düş kırıklığına uğramamış olduk. Karaya çıkıldığında karşılaşılan ilk şey, paralel kenarlı ve değirmi uçlu güzel bir liman ya da havzadır.” Sir Francis Beaufort

 

Bugünkü Yunanistan’dan gelen kavimler ve Anadolu’daki kimi kavimler, MÖ 9. yüzyıldan başlayarak Doğu Akdeniz’de koloniler oluşturmaya başlarlar.

Makedonya Kralı, Büyük İskender zamanında, Soloi kentinin Pers İmparatorluğu’na yakın olduğu bilgilerine ulaşılır. İskender, Soloi kentini ele geçirerek, kentin halkına da iki yüz gümüş para cezası vererek Tarsus’a doğru ilerlemesini sürdürürken, limanda bulunan donanmasını teftiş eder. Soloi’nin halkını da, halk egemenliğine dayanan idare sistemine bırakır.

İskender’in ölümünden sonra, komutanlarından Selefkos Nikotor’un, kurduğu devletin (MÖ. 312 – MS. 64) egemenliğine geçen Soloi, dönemin en önemli ticaret, bilim merkezlerinden biri olmayı sürdürür. Selefkoslar hanedanlığının zayıflamasıyla, Ermeni Kralı Tigran, Soloi’yi tahrip eder; tüccarları, sanatkarları, başkentini şenlendirmek için kentten sürer. Sürülenlerin sayısı üç bini bulur. Buradaki tüccarlar ve sanatkarlar, hem niceliği, hem de niteliği bakımından, döneminde kentin, Kapadokya ile birlikte önemini anımsatır.[1]
Roma İmparatorluğu Komutanı, Pompeius MÖ. 66 yılında, Soloi adındaki kenti yeniden yapılandırır. Ermeni Kralı Tigran’ın egemenliğinden sonra, Ermeni krallarının korsanlarla iş birliği yaptığı kaynaklarda belirtilir, Soloi korsanların bölgesi haline gelir, Roma İmparatorluğu donanmalarına, ticaretine çok büyük hasarlar vermeye başlar. Pompeius, elli günde korsanları Akdeniz’den püskürtür, Korsan devleti diye anılan buradaki yerleşimlerin, bütün kalelerini yıktırır. Kent artık Pompeipolis adıyla anılır. Soloi Pompeipolis MÖ. 11-13 yılları arasında, Kilikya’da önemli bir merkezidir. Korikos (Kızkalesi) ile Soloi arasındaki bölge tecim merkezi kadar piskoposluk merkezidir.

Romalılar’ın Pax-Romana adına verdikleri kentleşme bilincinden Soloi’de payını alır. İmparatorluk genelinde belirgin ve çarpıcı bir ortak kültür görüntüsü çerçevesinde, günümüzdeki hava alanı binalarının bir ülkeye giriş binaları gibi, önemli bir yapıya sahiptir limanlar.[2] Limanlar; çevresinde depo, ambar, ofis gibi salt işlevselliğe yönelik değildir. Yapı, Limanı çember gibi saran klasik biçemdeki yapı dizilerinin tam ortasında, sahne dekorlarını aratmayan görkemli bir kompozisyon oluşturur. Kent, Romalılar döneminde Efes, Milet, liman kentleriyle karşılaştırılabilir. Hadrian, Kilikya seferi sırasında MS. 130- 150 yıllarında Soloi’yi ziyaret eder, kentin baniliğini üstlenir. Limanı yeniden inşa eder. MS. 209 yılında Antoinus Pius, Pompeipolis resminin olduğu bir para bastırır.

6. yüzyılın ilk yarısında, kentte bir deprem meydana gelmiştir. Peschlow, kaynaklarda depremin belirtildiğini yazar. Schenider’e göre kentte bir yıkım olmamıştır. Pompeipolis’in piskoposluk merkezi olması, burada önemli düzenlemeler yapılmasını da beraberinde getirir.  3. yüzyıla dek kent gelişimini sürdürür.

Roma İmparatorluğu’nun ikiye ayrılmasıyla, bölgedeki istikrarsızlık, ileriki dönemlerde iyice kendini hissettirir, Soloi-Pompeipolis kenti, Büyük İskender’in, Roma İmparatorluğu’nun yükselmesindeki önemli konumuna bir daha ulaşamaz. Profesör Doktor Suna Güven: “ Sikkelerde betimlenen mimari formların, belirli bir noktada gerçeği yansıttığı düşünülürse, yuvarlak ya da kavisli formlarında arkeolojik bir ipucu olarak değerlendirileceği, ortaya çıkar. Bu bakımdan Pompeipolis’de 19 yüzyılın başlarında yapılan gezilerde belgelenen ancak günümüzde artık görülmeyen liman kalıntılarının kavisli ve görkemli bir mimarinin bulunduğunu söyleyebiliriz. Kent ölçeğinde kavisli bir mimarinin varlığından söz edilmesi geçmişte kentin önemini yansıtır” diye belirtir makalesinde.[3]

İslamiyetin egemenliğinden sonra 639 yılında Halit bin Velid’in yerine tayin edilen komutanın, Viranşehir’e dek ilerlediğinden kaynaklar bahseder. Halifelik kavgası (Ali- Muaviye), sırasında Kilikya kaybedilir.

Harun Reşid zamanında Horasan’dan bu bölgeye, Türk halkı yerleşmeye başlar, ağır ağır bölgede Türk egemenliği oluşur, ancak, Mezitli (Soloi – Pompeipolis. Viranşehir.), bir daha eski görkemli günlerine kavuşamaz. Tarsus, Mezitli’nin (Soloi – Pompeipolis) yerini alır, önemli bir yerleşim, liman kenti olarak, 19 yüzyıla dek, Tarsus kenti görülür, Kızkalesi (Korikos), Kıbrıs’la bağı sağlayan bir diğer liman olmasına karşın, Tarsus kadar önemli bir liman değildir.[4]

Selçuklular zamanında, Anadolu Selçuklu Hükümdarı, Süleyman Şah, Üç – Ok grubuna bağlı boylara bölgede egemenlik kurdurur. Selçuk Oğulları, Türk göçlerini akıllı bir siyasetle yerleşmeye tabi tutarlar. Benzer Oğuz Boyları’nın, belirli sahalarda birikmesine izin vermezler. Aralarına başka Oğuz Boyları yerleştirirler.

Karamanlılar, I. Alaeddin Keykubad döneminde bölgeye yerleşir. Yaylaklarda egemenlikleri sürse de Karamanoğulları’nın, Selçukiler’le ilişkileri güçlüdür. Bin üç yüz altmış yedi (1367) yılında, tüm bölge –kıyı şeridi- Türkmenler’in eline geçer (Ayaş, Adana, Tarsus, önemli kıyı limanı, Kızkalesi: Kıbrıs’la bağlantısı nedeniyle önemlidir). Karamanoğlu Alaeddin Bey’in katkısı çok fazladır fetihlerde. Gedik Ahmet Paşa’nın, Karamanoğulları’nı yenmesiyle (1464-1471), günümüze dek sürecek olan Türk Egemenliği başlar.

İskenderun’ndan, Mersin’e dek uzanan bölgedeki Türkmenler, genelde Üç – Oklar’dan oluşurlar. Bu boylar arasında, Gökçeliler: Deliçay ile Mezitli Deresi arasında, Gökçeliler’in batısında ise, Elvan Boyu yaşamaktadır. Bu boyların Avşarlar’dan olduğu bilinmektedir. Bölgeye yerleşen başka boylarda bulunmaktadır. Bölgeye yerleşen boyların, pek azı çiftçilikle uğraşmakta, konar göçer yaşamı sürdürmektedir.

Evliya Çelebi’ye göre Mezitli adı, Seyyah Metizoğlu adlı bir şahısdan gelir, Metiz adı Mezitli’ye dönüşür. Bölgenin ismi kimi kaynaklarda, Tarsus’dan gelen, bölgeye yerleşen Mezid Oğulları’na da bağlanır. Mezitli’ ye ilk muhtarlık mührü Çelebi’nin seyahatnamesinden anlaşıldığına göre on yedinci yüz yılda verilir. 17 yüzyılın ikinci yarısında, bu yörede en az 501 hanenin var olduğu biliniyor, nüfus altı yüz kişi… 18. yüz yılda Osmanlı’nın hatalı politikaları yüzünden, bölge halkı, parçalanarak cemaatler halinde farklı bölgelere gidip buralarda yurt tutarlar. On dokuzuncu yüz yılın başından itibaren ise bu soyun devamı olan Koca(eli) Bekirli Cemaati,  Eski Mezitli’yi ticari anlamda geliştirir. Cemaat, Koca Ören mevkisine kışlak kurup hayvancılığın yanı sıra yarı ticaret, nakliyecilik, kısmi ziraate başlarlar. İbrahim Paşa İsyanı ve ardından ziraat politikası nedeniyle, Koca (Deli) Bekirli’ler yeniden zayıflarlar. Bin sekiz yüz altmış dörtten sonra ekip biçtikleri topraklar kendilerine dağıtılınca, Koca Ören’deki evlere,  Eski Mezitli’ ye yaptıkları altı ahır, iki katlı taş binalara yerleşirler. Bir süre sonra köy dağıldığı için muhtarlığı lağvedilir. 19 yüz yılın başlarından itibaren, Mezitli, köy statüsüne alınır ve yeniden mühür verilir. Bu sırada Mezitli Köyü merkezi bugünkü Koca Ören Mevki’dir. 1864  sonra ise Eski Mezitli’ ye göçler başlar.[5]

 

Yazan: Kemal Tekin

KAYNAKÇA:

ÇIPLAK, Mustafa Necati:

İçel Tarihi, Tarihi – Turistik Zenginlikleriyle

Selim Ofset Matbaası, Mersin, 2003.

ÇİFTCİ, Ali:

     Milli Mücadele Döneminde Mersin Havalisinde İz Bırakanlar

Bizim Grup Basımevi, Mersin, 2009.

DEVELİ, Şinasi:

Dünden bugüne Mersin 1836-1990

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası, Mersin, 2001.

GÜVEN, Suna:

Roma Liman Kentleri: Pompeiopolis’e Bir Bakış

Anadolu Medeniyetleri Müzesi Konferansları. Ankara, 2001.

MERSİN TİCARET VE SANAYİ ODASI:

bir dünya kenti” MERSİN “the world city”

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası, 2008.

MERSİN TİCARET VE SANAYİ ODASI:

2008 Ekonomik Rapor.

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası, 2008.

MERSİN VALİLİĞİ:

          Mersin Ören Yerleri – Kaleleri Müzeleri

Ekin Grubu Yay. Mayıs, 2009.

OĞUZ, İbrahim:

Mersin Kentinin Kuruluş Öyküsü

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası, Mersin, 2006.

PESCHLOV, Annelıese:

İstanbuler

Mittelungen (syf: 25), 1975.

TÜRKOĞLU, Veli Metin:

Tarihi Bilgiler

Yayımlanmamış Yazı. Mersin, 2010.


[1] Annelise Peschlov: İstanbuler.

[2] Suna Güven: Roma Liman Kentleri: Pompeipolis’e bir bakış.

[3] Suna Güven: Roma liman Kentleri: Pompeipolis’e Bir bakış.

[4] İbrahim Oğuz: Mersin Kentinin Kuruluş Öyküsü.

[5] Metin Veli Türkoğlu: Tarihi Bilgiler.